2023 LGS (Liseye Geçiş Sınavı) sonuçları açıklanırken, öğrencilerin karşılaştığı zorlu sorular ve yüksek stres seviyesi gündemi sarstı. Aylardır sınav tarihini bekleyen öğrenciler, 4 Haziran 2023 tarihinde önemli bir eşikten geçtiler. Ancak birçok öğrenci, sınavda beklemedikleri bazı zor sorularla karşılaştı. Eğitim uzmanlarına göre, bu yılki LGS'de özellikle eleyici soruların öne çıktığı belirtildi. Sayısal ve sözel alanlarda soruların zorluk derecesi öğrencilerin sınavdan alacakları sonuçlar üzerinde büyük bir etki yarattı.
Bu yılki LGS'nin en dikkat çekici özelliklerinden biri, eleyici soruların sayısının artması oldu. Özellikle sayısal bölümde yer alan matematik ve fen bilgisi sorularında öğrencilere zorlanacakları bir deneyim sunuldu. Soruların karmaşık yapısı, birçok öğrencinin zaman yönetimini de olumsuz etkiledi. Eğitimciler, bu durumun öğrencilerin psikolojik olarak da zor anlar yaşamasına neden olduğunu ifade ediyor. Öğrenciler, saatler süren hazırlıklarının ardından giriştikleri bu sınavda, yoğun bir stres altında belirleyici sorularla boğuşmak zorunda kaldı.
Sınavın sayısal bölümünde matematik sorularının yanı sıra, fen bilgisi soruları da dikkat çekici şekilde zorlayıcıydı. Öğrencilerin bildikleri teorik bilgileri uygulamaya geçiremedikleri ve bazı kavramları pekiştiremedikleri görülüyor. Bunun yanı sıra, sözel bölümde ise Türkçe ve edebiyat soruları da daha önceki yıllara göre daha karmaşık hale gelmişti. Özellikle edebi terimler ve anlam bilgisi üzerine temellendirilmiş sorular, birçok öğrencinin tahmininin dışında kalmasına neden oldu. Bu nedenle, kimi öğrenciler istediği başarıyı elde edemezken, bazıları ise daha önceki sınavlardan aldıkları düşük puanları unutturacak yüksek performanslar sergiledi.
Sonuç olarak, 2023 LGS sınavı, öğrenciler için zorlu bir deneyim haline geldi. Öğrencilerin büyük bir kısmı eleyici sorular nedeniyle hedefledikleri puanları alamayacaklarını düşünürken, uzmanlar bu durumu değerlendirerek, LGS'nin gelecekte nasıl bir şekilde şekilleneceği konusunda ipuçları veriyor. Özel okullardan ve eğitim kurumlarından gelen geri dönüşler, sınavın yapısının gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Eleyici soruların öğrencileri daha fazla strese soktuğu ve bu durumun eğitim sisteminde yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Velilerin ve öğrencilerin bu sınav sonrası yaşadığı kaygılar da dikkate alınması gereken bir diğer önemli konu. Sınav sonucunda yaşanılan stres ve endişe, aslında yapılan sınavın sadece bilgi değil, aynı zamanda ruhsal dayanıklılık gerektiren bir süreç olduğunu ortaya koyuyor. Dolayısıyla, eğitim alanında yapılması gereken reformlar, sadece soru zorluğuyla sınırlı kalmamalı; aynı zamanda öğrencilerin psikolojik durumlarının da desteklenmesi gerektiği üzerinde durulmalı.
Özetlemek gerekirse, LGS'de karşılaşılan eleyici sorular, eğitim sisteminin daha geniş bir çerçevede ele alınması gerektiğinin altını çizmektedir. Öğrencilerin yalnızca bilgiye dayalı olarak değerlendirilmeleri değil, aynı zamanda farklı yönlerinin ve potansiyellerinin de göz önünde bulundurulması önemlidir. Gelecek yıllarda bu yönde yapılacak değişiklikler, hem öğrencilerin sınav yönetimini daha sağlıklı bir hale getirecek hem de eğitim sisteminin çocuklarımızın geleceği için daha uygun bir hale gelmesini sağlayacaktır.