Geçtiğimiz günlerde Kartalkaya'da meydana gelen feci bir kaza, 34 yaşındaki Serkan Doğan’ın yaşamını altüst etti. Doğan, kış tatilinin tadını çıkarmak üzere ailesiyle birlikte gittiği Kartalkaya’da bir trafik kazasında eşini ve iki çocuğunu kaybetti. Bu trajik olay, hem Doğan'ın hayatını hem de yerel halkın güvenlik algısını derinden sarstı. Hemen ardından yaşananları anlatan Doğan, adaletin yerini bulması için çağrıda bulunarak "Emsal karar çıkmalı" dedi. Olayın ardından onun yaşadığı acı ve mücadelesi, toplumda yankı buldu ve yetkililere sorumluluklarını hatırlattı.
Kartalkaya'da meydana gelen kazada, Doğan ailesinin geçirdiği feci kaza, bölgede hüzünlü bir atmosfer yarattı. Kış tatili için yola çıkan aile, aniden kontrolünü kaybeden bir araç tarafından vurulmuştu. Serkan Doğan, aniden yaşanan bu olayın şokunu atlatmaya çalışırken, eşi ve iki çocuğunun kaybıyla sarsıldı. Doğan, “O an dünyam başıma yıkıldı, aklımı kaybettim,” diyerek yaşadığı duygusal acıyı dile getirdi. Hemen ardından hastaneye sevk edilen Doğan, ailesinin acısını içinden atmanın imkansız olduğunu vurguladı. Olay sonrası en büyük isteği, benzer bir trajedinin başkalarının başına gelmemesi için hukuki sürecin başlatılması oldu.
Serkan Doğan, yaşanan bu kazanın ardından yaptığı açıklamada, emsal olabilecek bir hukuki kararın çıkması gerektiğini vurguladı. "Bu tür kazaların bir daha yaşanmaması için herkesin üzerine düşeni yapması gerekiyor. Yaşadıklarımız, başka ailelerin başına gelmemeli," diyen Doğan, yetkililere ve yargıya çağrıda bulundu. Olayın hemen ardından yaşanan süreçte, yerel yetkililerle görüştüğünü ve bir adım atılmasını umduğunu ifade etti. Doğan, "Adaletin yerini bulması için tüm süreci takip edeceğim. Benim yaşadığım acının başka kişilerin başına gelmemesi için ağır bir sorumluluk var," diye konuştu.
Doğan'ın bu trajik durumu, bölgedeki trafik güvenliği konusunu da yeniden gündeme getirdi. Yerel halk, Kartalkaya'daki yolların ve kavşakların daha güvenli hale getirilmesi için yetkililere çağrıda bulundu. "Artık bu tür kazaların yaşanmaması için gerekli tüm önlemler alınmalı," diyen bölge sakinleri, Doğan’ın talebinin dikkate alınmasını umuyor. Kartalkaya'daki kaza, yalnızca bir aileyi değil, tüm toplumu derinden etkileyen bir olay olarak tarihe geçti. Doğan, yaşadığı acıyı ve mücadeleyi dile getirerek, sesini duyurmanın önemine vurgu yapıyor ve benzer olayları önlemek adına herkesin özellikle dikkatli olması gerektiğinin altını çiziyor.
Doğan'ın yaşadığı trajedi, aynı zamanda toplumsal bir çıkış noktası haline geldi. "Kaza sadece benim ailem için değil, tüm aileler için bir ders olmalı," diyen Doğan, toplumda farkındalık yaratma görevini üstlenmiş durumda. Kendisi için olduğu gibi başkalarının da yaşadığı acıların önüne geçmek için bir şeyler yapılması gerektiğine inanıyor. Hukuki süreçle birlikte, Doğan ve ailesinin yaşadığı acının bir nebze hafifletilebilmesi adına alınacak önlemler, toplumun güvenliğini artırmak adına kritik bir öneme sahip.
Sonuç olarak, Serkan Doğan'ın yaşadığı bu kaza, hem bireysel bir trajedi hem de toplumsal bir çağrı niteliği taşımakta. Eşini ve iki çocuğunu kaybeden bir baba olarak Doğan, adaletin bir an önce sağlanması ve benzer olayların bir daha yaşanmaması adına mücadele edecek. Kartalkaya’daki bu olay, tüm ülke genelinde trafik güvenliği, acı ve kayıplara karşı alınması gereken tedbirlerin önemini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Bu tür olayların bir daha yaşanmaması için, hukuki ve toplumsal adımların atılması, hem bireylerin hem de toplumun güvenliği açısından elzemdir.