İstanbul, tarih boyunca birçok doğal afete tanıklık etmiş bir megakent olarak biliniyor. Ancak son günlerde artan depremler, şehrin sakinleri arasında büyük bir endişeye yol açtı. Son olarak Silivri'de meydana gelen deprem, kentin sismik aktivitesinin sürdüğünü bir kez daha gözler önüne serdi. Depremin ardından, jeolojik uzmanlar ve özellikle Prof. Dr. Naci Görür, konuyla ilgili önemli uyarılarda bulunarak halkı bilgilendirdi.
Silivri, İstanbul'un batısında yer alan bir ilçe olarak, sık sık depremlerle gündeme gelmektedir. Son depremin büyüklüğü ve derinliği, yerel sismik istasyonlar tarafından hızlı bir şekilde kaydedildi. Ulusal Deprem İzleme Merkezi'nin verilerine göre, Silivri'de meydana gelen deprem, 4.3 büyüklüğünde olarak kaydedildi. Deprem, yerel saatle 14:32'de gerçekleşti. Şehir merkezine uzak olsa da, sarsıntı oldukça hissedildi. Eyüpsultan, Başakşehir ve Avcılar gibi ilçelerde de hissedilen bu deprem, birçok vatandaşın korku dolu anlar yaşamasına sebep oldu.
Prof. Dr. Naci Görür, depremin ardından yaptığı değerlendirmelerde, İstanbul'un bu tür sismik hareketlere her zaman açık bir şehir olduğunu vurguladı. Görür, mekansal ve stratejik planlamaların bu gerçekler ışığında yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti. "Silivri’de yaşanan bu depremler, İstanbul'un deprem gerçeği ile yüzleşmesini gerektiren bir durum," dedi. Ayrıca Görür, güçlü bir deprem olma ihtimaline karşı hazırlıkların artırılması gerektiğini de sözlerine ekledi. Her zaman deprem riskinin var olduğunu hatırlatan uzman, "İstanbul'un her noktasında meydana gelebilecek olası bir deprem için hazırlıklı olmak zorundayız," ifadelerini kullandı.
Uzmanların görüşlerine göre, İstanbul'daki depremler, 1999 Gölcük depreminden bu yana süregelen bir tehlikenin göstergesi olarak değerlendiriliyor. Şehirdeki mevcut yapı stoku ve altyapının ne denli güvenli olduğu, şehir sakinlerinin hayatını doğrudan etkilemekte. Bu sebeple, depreme dayanıklı yapılar inşa edilmesi ve mevcut yapıların güçlendirilmesi, uzmanların üzerinde durduğu önemli bir konu. Prof. Dr. Naci Görür, halkın bilinçlendirilmesi adına eğitim seferberliğinin başlatılması gerektiğini savunuyor ve bu konuda çeşitli seminerler, tatbikatlar ve bilgilendirme toplantıları yapılmasını öneriyor.
Ayrıca, depreme hazırlık çalışmalarının yalnızca yapılarla sınırlı kalmaması gerektiğini belirten Görür, bireylerin kendi güvenliklerini sağlama konusunda nasıl hareket etmeleri gerektiğini öğrenmeleri gerektiğinin de altını çiziyor. "Evde yapılacak basit düzenlemeler ile kişisel hazırlıkların artırılması, can ve mal güvenliğimiz açısından büyük önem taşıyor," diyor.
Silivri'de yaşanan bu son deprem, İstanbul’un depreme hazırlık konusundaki zayıflıklarını bir kez daha gündeme getirdi. Yerel yönetimlerin, depreme yönelik riskleri azaltacak yenilikçi politikalar geliştirmesi ve bu politikaları hayata geçirecek kaynakları sağlayabilmesi için destek alması gerekiyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, deprem sonrası yaptığı açıklamada şehirde kapsamlı bir deprem riski değerlendirmesi yapılacağını ve bu değerlendirme sonuçlarına göre harekete geçileceğini belirtti.
Sonuç olarak, Silivri'de meydana gelen bu sarsıntı, İstanbul'un jeolojik yapısının ve şehir gelişiminin ne denli kritik bir süreçte olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Prof. Dr. Naci Görür gibi uzmanların uyarıları doğrultusunda hareket etmek, sadece yetkililerin değil, her İstanbul sakininin en büyük sorumluluğudur. Gelecekte olası bir büyük depreme karşı hazırlıklı olmak, acil durum planlarının hayata geçirilmesi ve sismik dayanıklılığın artırılması, bu şehirde yaşayan herkesin ortak hedefi olmalıdır.