Uzun yıllar boyunca yaşamının büyük bir bölümünü fırıncılık yaparak geçiren İsmail Usta, COVID-19 pandemisinin getirdiği zorluklar nedeniyle kapattığı ekmek teknesini yeniden açtı. Geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, ‘Hatırası var’ dediği fırıncılık mesleğine olan tutkusu ve sevgisiyle, sektöre dönüşünü duyurdu. Fırıncılığı yeniden faaliyete geçirmek için attığı adımlar, hem kendisi hem de bölge halkı için büyük bir umut ışığı oldu. İsmail Usta, hem geçmişe özlem duyduğunu ifade ederken hem de geleceğe dair planlarını aktardı.
İsmail Usta, genç yaşta başladığı fırıncılığın kendisi için sadece bir iş değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı olduğunu belirtiyor. “Her ekmeğin içinde bir hikaye vardır,” diyen İsmail Usta, bu düşüncenin kendisini fırına geri döndürdüğünü söylüyor. Uzun yıllar boyunca müşterileri ile kurduğu samimi ilişkiler, onun fırıncılıkla olan bağını daha da kuvvetlendiriyor. Ekmek yapma sürecinin kendisinin hayatında nasıl bir yer kapladığını anlatan Usta, fırıncılıkla tanıştığı ilk günü unutmadığını vurguluyor. “Küçük yaşlarımdan beri annemin mutfakta ekmek yaptığı anlar, benim için zamanla yüceltilmiş hatıralar haline geldi,” diyerek, mesleğine olan aşkını dile getiriyor.
Ekmek teknesini yeniden açma kararını alırken, sadece maddi kaygılarla hareket etmediğini belirten İsmail Usta, aynı zamanda bölge halkına hizmet etmenin de bir sorumluluk olduğunu ifade ediyor. "Halkımızın sıcak ekmekle buluşmasını sağlamak, benim için bir onurdur," diyor. Onun bu yaklaşımı, yerel halkın da büyük bir desteğiyle karşılandı. Yeniden faaliyete geçen fırın, zamanla bölgenin vazgeçilmez uğrak yerlerinden biri haline geldi. İnsanlar, İsmail Usta'nın elinden çıkan taze ekmeği yeniden tatma fırsatı bulmanın mutluluğunu yaşıyor.
Fırıncılık, görünüşte basit bir meslek gibi gözükse de, içerisinde birçok zorluğu barındırıyor. İsmail Usta, yıllar içinde edindiği deneyimlerle birlikte, işinin her yönünü iyi bir şekilde anlayarak hareket ediyor. İşini yeniden açarken karşılaştığı zorlukları da büyük bir özveriyle aştığını vurguluyor. “Pandemi süreci, fırıncılık gibi emek yoğun bir sektörde çalışanlar için gerçekten zorlayıcıydı. Ancak ben her zaman umutlu oldum ve kendime inandım,” diyerek azminin altını çiziyor.
İsmail Usta, fırınını sadece ekmek yapma yeri olarak görmüyor. Aynı zamanda, insanları bir araya getiren bir sosyal alan oluşturma hedefinde. “Ekmek, insanlar arasında bir bağ kurar. Bizim fırınımız, sadece ekmek üretilen bir yer değil; dostlukların, sohbetlerin ve birlikteliğin de mekanı olacak,” diyor. Yerel hizmet vermenin yanı sıra, çeşitli etkinlikler ve atölyeler düzenlemeyi de planlıyor. Bunlar arasında, çocuklara fırıncılığı tanıtmak amacıyla yapılan eğitimler ve yerel tatların tanıtımı için düzenlenen festivaller bulunuyor.
Fırıncılığın insan hayatındaki yerinin büyük olduğuna inanan İsmail Usta, sadece bir meslek icra etmekle kalmıyor, aynı zamanda topluma katkı sağlamayı da hedefliyor. “İnsanlara sadece ekmek sunmak değil, onların hayatlarına küçük mutluluklar katmak için buradayım,” diyerek, fırınında geçen her yeni güne umutla başlıyor. İsmail Usta’nın hikayesi, sadece bir fırın açma hikayesi değil; aynı zamanda tutkuların nasıl yeniden hayata geçirilebileceğine dair bir örnek olarak karşımıza çıkıyor.
İsmail Usta’nın kapılarını açtığı fırın, sadece ekmek üretmekle kalmıyor, aynı zamanda bir topluluk oluşturma çabasının da simgesi haline geliyor. Bireyleri buluşturan, dayanışmayı pekiştiren ve hatıraları canlandıran bir mekân olarak, yeniden faaliyete geçirilen bu ekmek teknesinin gelecekte de başarılarla dolu olması bekleniyor. Usta, yıllar boyunca öğrendiği her şeyi, yeni nesillere aktarmaya ve fırıncılığın değerini anlatmaya kararlı. “Burası benim evim; buradaki her ekmek, benim ruhumun bir parçası,” diyerek, fırınındaki her bir hamurla yeni anılar oluşturmaya devam ediyor.