Ankara'nın göbeğinde, bir grup gencin bir kız arkadaşlarına uyguladığı akran şiddeti, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Gençlerin, bir akranını darp ederek bu anı telefonlarıyla kaydetmeleri, sosyal medyanın ötesine geçerek toplumsal güvenlik ve gençlik psikolojisi ile ilgili ciddi tartışmalar başlattı. Olayın görüntüleri sosyal medyada paylaşıldıktan sonra, gençlere yönelik şiddet konusunun daha da ön plana çıkmasına sebep oldu. Akran şiddeti, özellikle ergenler arasında sıkça yaşanan bir durum olarak biliniyor ve bu tür olayların çoğu zaman sessizce geçiştirilmesi, mağdurların daha da yalnızlaşmasına yol açıyor.
Olay, geçtiğimiz günlerde Ankara'nın merkezinde meydana geldi. Bir grup genç, arkadaşlarıyla tartışma yaşayan 17 yaşındaki bir kıza saldırarak darp etti. Çevrede bulunan diğer gençlerin cesaretlenerek olaya müdahil olmaktansa, saldırıyı telefonlarıyla kaydetmeyi tercih etmeleri dikkat çekti. Kızın başından geçenler ise sosyal medyada yayımlandıktan sonra, pek çok duyarlı kullanıcı tarafından kınandı. Bu tür olaylar, gençlikte görülen şiddet eğilimlerinin ne kadar yaygın ve kabul edilebilir hale geldiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Akran zorbalığı ya da akran şiddeti; bireyler arasında güç dengesizliğinden kaynaklanarak, çoğu zaman mağdurlar için ruhsal ve fiziksel zararlar doğuran bir fenomen olarak karşımıza çıkmaktadır.
Sosyal medya, gençler arasında iletişimin yanı sıra, olumsuz davranışların da hızla yayılmasına zemin hazırlıyor. Akran şiddeti gibi olaylar, sadece anlık bir eğlence aracı olarak mı görülmeli yoksa ciddi bir sorun mu olarak ele alınmalıdır? Eğitmenler ve aileler, çocukların sosyal medya etkileşimlerini dikkatle izlemeli ve bu tür olayları önlemek için daha bilinçli bir eğitim süreci yürütmelidir. Ayrıca, okullarda akran zorbalığını ele alan programların artırılması ve gençlere empati, saygı ve hoşgörü gibi değerlerin aşılanması gerekmektedir. Bu sadece şiddetin önlenmesi açısından değil; aynı zamanda duygusal ve ruhsal gelişime de katkı sağlayacak bir yaklaşım olacaktır.
Ankara’da yaşanan bu çirkin olay, yalnızca o anki mağdur üzerine değil, tüm topluma ciddi bir mesaj taşıyor. Gençlerin birbirlerine karşı sergiledikleri bu tür davranışlar, ruh sağlığı açısından sadece darbedilen kişiyi değil, saldırganları da etkilemektedir. Toplum olarak, akran şiddeti gibi olayların önüne geçmek adına ne tür önlemler alınması gerektiğini düşünmek ve çözüm odaklı hareket etmek zorundayız. Akran zorbalığına karşı farkındalığın artırılması ve şiddetin her türlüsünün reddedilmesi için birlikte mücadele edilmelidir.
Olayla ilgili olarak, Ankara emniyet güçleri soruşturma başlatarak saldırganların kimliğini belirlemek için çalışmalarına devam ediyor. Bu tür olayların bir daha yaşanmaması adına, cezai yaptırımların da devreye girmesi bekleniyor. Gençlerin ruh sağlığı ve sosyal ilişkileri üzerinde bu tür deneyimlerin olumsuz etkileri göz önünde bulundurulduğunda, bu olayın sonuçlarının bir bütün olarak topluma fayda sağlayacak bir değişim yaratmasını umuyoruz. Bu tür şiddet olaylarının sadece bir haber olmaktan çıkarak, ciddi bir toplumsal farkındalığı tetiklemesi gerektiği aşikar. Unutulmamalıdır ki; şiddet, çözüm değil, sorunların birikmesine neden olan bir davranış biçimidir.