Son günlerde, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) dünyanın dikkatini çeken bir yöntemle Çinli ajan arayışına girdi. Ajans, sosyal medya platformlarında paylaştığı videoda, yurt dışında yaşayan ve Çin hükümeti tarafından gözaltına alınma riski taşıyan kişileri hedef alıyor. Bu durum, ABD'nin istihbarat toplama stratejilerinin yanı sıra, uluslararası ilişkilerdeki gerilimleri de artırmakta. Ancak, bu durum karşısında Pekin’den gelen sert tepkiler, diplomatik ilişkilerin daha da gerginleşebileceğini gösteriyor.
CIA’in paylaştığı video, yurt dışındaki Çinli vatandaşlara yönelik bir mesaj içeriyor. Bu videoda, “Eğer Çin hükümeti tarafından kelime ya da eylemleriniz sebebiyle tehdit altında hissediyorsanız, bizimle iletişime geçin” ifadeleri yer alıyordu. CIA, bu yöntemle potansiyel ajanları ve işbirlikçileri kendi tarafına çekmeyi amaçlıyor. Bu strateji hem Çin tipi otoriter rejimler açısından gergin bir atmosfer oluşturuyor hem de ABD'nin küresel istihbarat faaliyetlerini daha da görünür hale getiriyor. Washington’ın böyle bir yola başvurması, istihbarat alanında devrim niteliği taşıyan bir hamle olarak değerlendirilebilir, çünkü bu durum, yabancı ülkelerdeki tehdit algısıyla ilgili önemli bir değişimi işaret ediyor.
Çin Dışişleri Bakanlığı, CIA'in videolu ajans ilanına karşı güçlü bir tepki gösterdi. Bakanlık sözcüsü, “Bu tür eylemler, ABD'nin uluslararası hukuku ihlal etme arzusu ve başka ülkelerin iç işlerine karışma çabasıdır” şeklinde bir açıklama yaptı. Pekin, bu adımın Sovyet dönemi istihbarat taktiklerine benzer olduğunu savunarak, ABD'nin kendi güvenlik endişelerini başkalarına yansıttığını iddia etti. Ayrıca, böyle bir tutumun uluslararası toplum nezdinde kabul edilemez olduğunu vurguladı. Bu çıkış, ABD-Çin ilişkilerinin ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. İki ülke arasındaki gerginlik, ticaret savaşları ve insan hakları ihlalleri gibi konularla birlikte analistlere göre daha da derinleşebilir. Ticaret ve ekonomi gibi alanlarda zaten ciddi sıkıntılar çeken iki ülke, istihbarat ve güvenlik alanlarında yaşanan bu yeni krizin etkisini hızla hissedebilir.
Özetle, CIA'in video ile duyurduğu Çinli ajan arayışı, yalnızca bir istihbarat stratejisi değil, aynı zamanda uluslararası siyasette dikkat çekici bir yükselişin işareti. Pekin’in bu duruma tepkisi, sadece mevcut sorunları derinleştirmekle kalmayıp, gelecekteki diplomatik çözüm arayışlarını da olumsuz etkileyebilir. Gelişmeleri izlemek, bu sürecin nasıl evrileceğini görmek açısından büyük önem taşıyor.